sözlük yazarlarının anlam veremediği şeyler

Benim için: (bkz: Beşiktaşlı olmak) (bkz: üzüleceğini bile bile beşiktaş'ı tutmak)

hayat asddsaa.

anlamıyorum sözlük. harbiden anlamıyorum. kim yükseltiyor bunların egosunu. sanki küçük dağları onlar yarattı amk

neden var olduğuma bi türlü anlam veremiyorum ne gerek vardı bana

kendime anlam veremiyorum sözlük. anlamlandıramıyorum. nedir benim anlamım? amacım? neden buradayım? kimim? daha geniş şeyleri anlamlandırmaya çalışmaya başlamadan önce bu sorulara cevap aramaya çıktım fakat henüz ikinci aşamaya geçebilmiş değilim.

best of entryleri. bunları nasıl artılıyorsunuz acaba? neyini artılıyorsunuz? bunun mantıklı açıklaması yan hesap bence.

dişileri eleştirdiğimizde linç etme girişiminde bulunanların, erkekleri aynı tarzda eleştirmeleri. bir durumu iğrenç buluyorsam bir dişinin üzerinde, bunu belirtmenin neresi kadın düşmanlığı veya hakaret? ister çıplak gez ister vajina kıllarını bacak kıllarınla birleştirip kombin yap. zerre sikimde olmaz. lakin bir şey iğrenç ise onu çekinmeden söylerim. senin özgürlüğün varsa benim de var. biz bunları söyleyince rereröröröeöreörö ağzından salya fışkıra fışkıra yorumlarda bir şey ispatlama veya karma kasma çabasına girişiliyor fakat 2 dakika sonra, şöyle erkekler mide bulandırıcı, şöyle erkekler aptal, şunu yapmayın bunu yapmayın içerikli entry giriyor az önce dişileri savunan kişiler. şu hayvanat bahçesindeki maymunları salıp sizi oraya koymak lazım. o zeki hayvanlar harcanıyor içeride. sizin bir boka yaradığınız yok bari boşa yer kaplamayın siktirin gidin içeri girin. hooaaağğt puh.

insanların duyguları nasi bu kadar köreldi ?

(bkz: kararanfil) (bkz: kararanfil'in ilgi arsızı olması)

türkiye fındık fiyatları.

her gece sosyal medyada efkarlı şarkı yada söz paylaşıp prim yapan lavuklara anlam veremiyorum bir türlü.

normalde çok ama birden böyle karşıma çıkınca konu bulamadım şimdi

akrabaların kıskançlıkları

büyüyünce bayram harçlığı vermeyi kesiyolar okuyoruz burda dimiiiii

adam twitter'da yozgatı övüyor, fav sel şelale... yahu yozgat bu yozgat, aloooo! ama aynısını ben yapsam, bana tarhana müptelası bir köylü muamelesi yaparsınız. alayınızın amk.

matematik.

bir insanın emeğinin karşılığını nasıl yersin ? ya da şöyle söyleyeyim siz bir işveren olarak yanınızda calisan bir insanin ücretini nasıl 2 ay vermeden durabilirsiniz? kul hakkı lan bu..

insanların sürekli bir şeylere anlam yüklemeye çalışmalarını anlamıyorum. ya hu bırakın bazı şeyler anlamsız kalsın da, anlamlı kalanların değerini anlayalım. ne demişti kaptan jack sparrow? "yapılan her işe bir anlam yüklemek gerekmez."

aga kesinlikle maksadım düşünceleri inançları veya inançsızlıkları yargılamak değil ; ateist olduğunu öğrendiğim bir kişinin dua'ya inanmayıp beddua'ya inanması neyin kafası anlam veremedim şahsen..

sünnet olmak isimli başlıkta bir insanlık ayıbını yazdım. 2 tane angut kuşundan da beyinsiz olduğunu düşündüğüm kardeşimiz eksilemiş. şimdi siz neyi savunuyorsunuz ben anlamadım? yoksa ne kadar beyinsiz olduğunuzu mu kanıtlamaya çalışıyorsunuz. gerek yok. hepimiz anladık onu.

nerede okudum bilmiyorum ama, hoşlandığınız kızı etkileyebilmek için ilk önce arkadaşlarıyla iyi geçinin arkadaş ortamına girin diyen kim lan? bana bunu söyleyin. şuanda o arkadaş grubundan bi kızla flörtleşiyorum allahım kime niyet kime kısmet.

durduk yere aramıza soğukluk giren insanları anlamıyorum. ne yaptım söyleseydin keşke.

demokrasi...... olacaaaaaakkkk olaaaacaaaaakkkk olacakkkkk o kadarrrrrr

bu zamlar neden ulaaan nedeeeeen

göbeğim

insanın kendine verdiği sözleri tutmayıp başkalarından aldığı sözlere sıkı sıkı sarılıp, onları merkez haline getirmesi. kendine verdiği sözleri tutmasa da yaşayabilen fakat başkalarından alınan sözlerin tutulmadığını gördüğünde bir enkaza dönmesi. bu insanın kendini değersiz kılması mıdır? kendine alışması mı ?

değişmiş olmam. çok değiştim. buna anlam verememim tek sebebi beni - kendimin bile- hiç bir şeyin değiştiremeyeğin düşünmem. eskiden az da olsa duygusal düşünürdüm mesela. o tamamen kendini mantığa bıraktı. dönüp bakınca geriye tanıyamıyorum kendimi.

yaşamım

ölüm

tüm arkadaşlarım ya senle beraberken mutsuz olmak imkansız diyordu,şimdi onların hiçbiri yok.cidden buna anlam veremiyorum

bazı şerefsiz insanların her kötü anında yanında olup fark etmeden yaptığımız tek hatada bizi yerden yere vurup “kırılır mı acaba” diye düşünmeden sayıp dökmesine gerçekten anlam veriyorum ne kadar nankör insan varsa beni mi buluyo amk

kimi sevdiysek gidiyor, biz de arkasından “şenol güneş’in cenk tosun’a baktığı gibi”, “ahmet kural’ın sıla’ya baktığı gibi” bakıyoruz.

sırf ibnelik olsun diye instagram hesabımın gizliliğini kaldırdım. tüm gün de osmanımla yedim içtim gezdim bastım hikayeyi. buraya kadar anlam veremediğim bir şey yok. sonra dedim ki dur bakayım hikayeme hangi sazanlar atlamış belki bi iki kırık bulur eğlenirim dedim. anaaam! hikayemi türbanlı hanımlar basmış. nasıl bi kesime hitap ediyorum lan ben! nasıl bi fantaziye ortak ediliyorum! anlam veremiyorum. her baktığım hesap da belli burada beni taşlayan kezbanlarımız. noldu gerçek olup olmadığımı mı kontrol ettiniz? altlara doğru bikinili memeli pozlarım vardı. ss alsaydınız!

birisinden hoşlanıyorsun daha boyle tanımıyorsun cok saf diyorsun digerleri gibi olmucak diyorsun. daha sonra yakından tanimaya basliyorsun iste burda dananin kuyruğu kopuyor. o saflik, o düşüncelerinin hepsi yerini keske tanimasaydima geliyor. ben de bunu anlayamiyorum iste.

damsız almıyoruz diyen mekanlara kadınların damsız girebilirken erkeklerin girememesi. hadi bakalım feminikler nerede bu cinsiyet ayrımcılığına tepkiniz? bu zihniyetin ortasına sıçmak istiyorum. evet ortasına.

özel numaradan arayıp konuşmayan bir arkadaş var amacın ne senin arkadaşım?

zabıtaların havasından geçilmemesi

arkadaşımın benden sonra tanıştığı ve beni ölümüne kıskanan sevgilisine sesleniyorum gerizekalı!!! madem sevgilini sadece benden değil bütün kızlardan kıskanıyosun, o zaman niye sevgiline "yeter ki dstk ile konuşma da başka kızlarla ne bok yersen ye" diyosun? ya da neden arkadaşımın hala peşinde dolaşan, ikinizi ayırmaya çalışan eski sevgilisiyle instagramda takipleşip birbirinize öpücüklü emojiler gönderiyosunuz?!! nasıl bi aşağılık kompleksi bu? sence arkadaşımla aramda öyle bi durum olsaydı şu an sen onun yanında olur muydun? madem her yerde kulağım olduğunu biliyosun, o zaman neden arkamdan o kadar iğrenç lafları söylüyosun? madem kesinlikle bi aşağılık kompleksin yok o zaman niye benim fotoğraflarımı arkadaşlarına gösterip "sizce dstk mi güzel yoksa ben mi" diye soruyosun? ben sevdiğim adamın fotoğrafına bakıp ağlarken, sevgilin telefonda bana teselli verirken; sevdiğim adamın kim olduğunu, nasıl biri olduğunu eşşek gibi bilirken neden arkadaşıma onu elde etmek için şefkatini kullanmaya çalıştığımı söylüyosun?? gerçekten benimle ne gibi bi derdin var senin? anlamıyorum, anlayamıyorum aklım ermiyo çünkü söyle de bilelim!!!

2019 yılındayız ve hâlâ insanların kişisel tercihi olan ve mutlu hissettiği halleriyle uğraşıyoruz. çözüm inanılmaz basit bir soruda bitiyor; (bkz: iyi de bu beni ilgilendirir mi?) yahu bize ne! saçından, boyundan, kilosundan, müzik zevkinden, cinsel yöneliminden, dininden, siyasi görüşünden... bizim insan olmayı başarabilmek için bunların hiç birine ihtiyacımız yok, hepsi değişebilir, insanlık sürekli kalacak olan. “saygım var ama...” sonrası safsatalardan da inanılmaz sıkıldım. ha ucu bi şekilde her birimize dokunacak meseleler de yok mu? var tabii. burada da eğittiğimiz insanlık kavramımız sayesinde kibar bi üslup her şeyi halledecek. kalp kırmak? yok. çözüme yaklaşır mıyız? e neden olmasın tabii. son olarak, şiddet sever miyim? hayır. ama sahiden asla ama asla laftan anlamayanla iş nasıl halledilir bilemiyorum. dövsek? ı ıh.

Ülkede o kadar şey oldu, küçük çocuklar kayboldu cesetlero bulundu, Corona'dan zaten bahsetmeme bile gerek yok, askerlerimiz şehit oldu, daha iki gün önce Van'da 120'ye yakın göçmen öldü, kadınlar öldürüldü ama Twitter'da sürekli TT olan şey Acun ve aptalca programı. Yani ben gerçekten bunu anlamıyorum. Bu programda bu kadar tweet atılacak, üzerine bu kadar konuşulacak ne var acaba?

İnsan kendi sorumluluğu olan bir işi başka bir işi olmadığı halde neden başkasına yaptırır ve gönül rahatlığıyla yapmış gibi davranır? Artı olarak yaptırdığı insanlar neden bunu yapar? Eşek misiniz olum ya? Yardım etmek değil bu, bildiğin kendini kullandırmak. Böyle böyle insanlar mezun oluyor ve sonra piyasa işini bilmeyen insanlarla doluyor. Ayrıca bu insanlar da yıllarca dört ayak üstüne düşe düşe nasıl iş alıp başkasına yaptırarak geçiniyorlar? Nereye kadar olacak bu? Bir yanda götünü yırtanlar var ve buna rağmen bazen emeğinin karşılığını alamayanlar. Bu dengesizliğe anlam veremiyorum işte özet olarak.

Doğayı korumamız gerektiğini şu koronalı günlerde daha da iyi anlamışken(güya)insanların normale dönünce yine aynı şeyleri yapıyor olmasının saçmalığı (bkz: Doğa değil muhtaç olan biziz )

Bir dostum var. Geçen ocak ayında bir yanlış anlaşılmadan ötürü bana ağzına geleni söyledi. Her ne kadar söyledikleri beni dağıtmış olsa da, sonuna kadar kadar yanlış anlaşılmayı düzeltmek için çabaladım. Yapmadığım kalmadı. Hediyeler, konuşmaya çalışmalar, özürler... Cidden çok uğraştım. O günden beri de görüşmüyoruz. Sadece, hayatımdan çıkan her değer verdiğim kişiye yaptığım gibi, sonraki doğum gününde ona manevi bir hediye göndermiştim. Tabii ki, no name. Neyse uzatmayayım, bugün bir meseleden yazdım. Araştırmama katılmış bir yerde görüp. İlgili sorular sordu. Hipotezim, genel değerlendirmemi falan sordu. Yardım teklif etti ya! Beni zor bir zamanımda sokağın ortasında göt gibi bırakan insan yardım teklif etti. Bir garipti. Neden ki? Sonuçta çok kısa bir sürede hiç zorlanmadan 13o'dan fazla kişiye ulaştım. Ki, az çok beni de tanıyan biri. Neden? Yardıma ihtiyacım yok ki benim. Neden... Aklım almıyor. Fikrinizi merak ediyorum. Olay bu kadar.

Eğer bir olayı yaşamadıysak bu ülkede buna ses çıkarmamamız gerekiyormuş. Sesimizi kesip yerimize oturmamız bekleniyormuş. Mesela biri intihar edince bizim konuşmamamız gerekiyormuş bunu az önce öğrendim, çünkü neden çünkü biz hiç hayat mücadelesi vermemişiz. Pardon? Bir insanın acısını anlamak, hissetmek için illa aynı şeyleri yaşamamız gerekmiyor. Mesela işsizlik diyoruz, senin işin var sana ne diyorlar. Benim var belki ama ablamın yok, kardeşimin yok, abimin yok. İşini, mesleğini hakkıyla yapabilecek çoğu insanın yok. "Sana ne başkalarından" diye diye bencil çocuklar yetiştirdiniz görmüyor musunuz? Akranını hem psikolojik hem de fiziksel olarak ezip geçen çocuklar yetiştiriyorsunuz. Bunun ne kadar korkunç olduğunun farkında değil misiniz? Eşit şartlarda doğmadıkları bu dünyada aradaki uçurumu azaltmak varken uçurumu açıyorsunuz. Yazıktır günahtır ya, hiç vicdanınız sızlamıyor mu "sana ne" diyince. Neden bir insanın acısını hissedebilmemize, birinin derdiyle dertlenmemize bu kadar karşılar anlamıyorum. Ben yine de gücüm yetene, nefesim tükenene kadar sesimi kesmeyeceğim. İşe yarar mı bilmiyorum ama en azından İbrahim'e su taşıyan karınca misali; safım belli olsun.

Tırnak törpüsünden huylanıyor olmam.

yok o şunu özelden yapsın. yok burası galeriniz mi. aman efendim burayı çöplüğe döndürdünüz. falanlar falanlar. sizler de birbirinizi özelden övebilirsiniz "gençler". ve kendini genç hissedenler. sürekli sizlerin mide bulandırıcı cümlelerinizi görmek zorundamıycjdjsj her neyse. oyuna devam